MetropolitMesaji
25 Aralık 2014 Doğum Bayramı Ayin Vaazı
Bu gün 25 Aralık, halkını iyi güdecek çobanımızın Doğum Günüdür. Öncelikle, Mesih İsa’nın Doğum bayramı Kadasetli yeni Patriğimize, Abraşiyemizin bireylerine, İstanbul Abraşiyesine, Hıristiyan dünyasına bilumum olarak kutlu olsun. Özellikle kaçırılan iki saygın metropolitlerimizin özgürlüklerine acilen kavuşmalarının beklentisine kutluyoruz. Hasta olan insanlarımıza, sıkıntıda olanlarımıza, tutuklu olan insanlarımıza ve ölülerimizin ruhlarına kutlu olsun. İsa’nın Doğum Bayramı başta Ülkemiz geneline huzuru, tüm insanlar için de hayat nefesi saydığımız esenliği tesis etsin. Dünya barışı için hep dua ettik, ama savaş kargaşasını körükleyen hükümetler, kulaklarını esenlik isteklerine karşı tıkamış görünüyor. Noel Bayramının, silah üreten tüm fabrikatör ve kurumların beynine, ürettikleri silahların sadece cinayet ve tahribata yaradığı kanaatini aşılamasını diliyoruz. Buradan, kısa adı olan BM, yani Birleşmiş Milletler genel sekreterine önemli bir hususta talebimizi gönderiyoruz. Sayın BM Genel Sekreteri, nasıl ki hükümetler, tüm sigara fabrikalarını, sigara paketleri üzerine: ‘Sigara Sağlığa zararlıdır.’ ibaresini yazdırmaya zorluyorsa, siz de tüm silahların üstüne: ‘Dikkat, silah can alır’ ve ‘silahla her şekilde cinayet işlemek suçtur’ diye ibareler yazdırmalısınız. Öyle ki, bir şekilde silahların kontrol altına alınması isteği var bizde. Son yıllarda yaşanan yıkımların, cinayetlerin acısını kim saracak? Orta Doğuda Süryaniler yok edildi, bu sorunun cevabı hiç mi bulunmayacak? Dünyevi çobanlar gaddar ve ücretlidir. Ama İsa, İyi Çobandır, iyi çoban koyunları ve sürüsü uğruna canını koyar. (Yuhanna 10: 11) İsa: ‘Koyunlarım, bir yabancının peşinden gitmezler, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar, …zira onlar ücretlidir ve koyunlar için kaygı duymazlar’. (Yuhanna 10: 1-13) İsa doğar doğmaz, kendini önce çobanlara açıkladı, öyle ki, gerçek çobanımız olduğuna dair kendini dünyaya kanıtlasın.
İsa doğduğu zaman, çobanlarla aynı yörede idi. ‘O yörede, sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlara Rabbin bir meleği göründü, Rabbin görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Melek onlara, korkmayın! dedi. Size, bütün halkı çok sevindirecek bir haber müjdeliyorum: Bugün size, Davut'un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih'tir. İşte size bir işaret: Kundağa sarılmış ve yemlikte yatan bir bebek bulacaksınız. O anda meleğin yanında ansızın, göksel ordulardan oluşan büyük bir topluluk belirdi. Tanrı'yı överek, En yücelerde Tanrı yücelsin, Yeryüzünde O'nun hoşnut kaldığı insanlara esenlik olsun, dediler. Melekler yanlarından ayrılıp göğe çekildikten sonra çobanlar birbirlerine: Haydi, Beytlehem’e gidelim, Rabbin bize bildirdiği bu olayı görelim, dediler. Aceleyle gidip Meryem'le Yusuf'u ve yemlikte yatan bebeği buldular’ (Luko 2:8-16).
Değerli kardeşlerim, Mesih İsa’nın Doğumu neden bu kadar önemlidir? Bu kadar önemlidir: çünkü insanın bedeni vardı, beden Allah’ın varlığından yoksundu; insanın canı vardı, can Allah’ın temasından uzaktı; insanın ruhu vardı, ruhu Allah’ın birliğinden kopuktu. Tanrı’nın varlığından kopuk olmamız bizi yok oluşun uçurumuna götürecektir. ‘Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun’. (Yuhanna 3: 16) Mesih İsa’nın Doğumu neden bu kadar önemlidir? Ezelliyeti olmayan bu dünya, üzerindeki tüm canlıların da ezelliyeti olmaz yani fanidir, dolayısıyla insan soyu da bu ölümcül pastadan payını alacaktır. Sen, soyumuz hakkında kesilen fermanı yırtamazsın, ne de başka bir güç engelleyebilir. Böyle bir fermanı, gök kubbesi altında Rab Mesih İsa’dan başkası engelleyemeyeceğine göre; O’na yönelmemizle, O’na güvenmemizle, ancak O, aradaki kopukluğu kaldırabilir. Kutsal Kitap: ‘Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun’ diyor. Mesih İsa’nın Doğumu neden bu kadar önemlidir? Peki, neden bu kadar önemli olmasın? İsa’nın Doğumu, önem arz ettiği başka bir husus var ki, O kör insanlara büyük bir ziyaret gerçekleştirdi. Kör insanların gözlerini kutsal ağzının sözüyle, doğaüstü bir şekilde iyileştirdi, ama insanlarda beklenen o iman anlayışı nerede? Kör insanlar İsa’ya hayranlıkla iman edeceklerine, tersine O’nu dışlıyorlar. İsa: ‘Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak’, dedi. (Yuhanna 8: 31-33) İsa’nın Doğumu neden bu kadar önemlidir? Peki, bizce neden bu kadar önemli olmasın? İsa kimdir, biliyor muyuz? İsa, yer ve göğün tek sahibi olan dev bir zengin, evet en zengin! Öyle bilinsin, yer doluluğuyla, gök doluluğuyla Onundur, O’nun adına şan olsun. Biz insanlar fakir ve yoksuluz. Kimin malı kendisinde ebediyen kaldı? Bir söz derki: ‘Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Topladıklarımız, sahip olduklarımız kimde kalıyor? Bununla yoksul olduğumuzu göstermiyor mu? İşte yoksul düşen bizleri zengin etsin diye, İsa Doğdu ve Doğumuyla bizi ziyaret etti. Yaklaşık M.Ö. 700 sene önce yaşayan Yeşaya Peygamber şöyle diyordu: ‘Bundan ötürü Rabbin kendisi size bir belirti verecek; İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını Emmanuel koyacak’ (Yeşaya 7:14). Bu, Allah bizimledir demek. Mademki Allah bizimledir, o halde Allah’ın zenginliğini paylaşacağız, O’nun mirasçıları olacağız. Bu zenginlik İsa’ya iman edenler için saklıdır. Oruçlardan hemen sonra Bayramsa, hüzün ve sıkıntılardan sonra da sevinç gecikmeyecektir.