PatrikMesaji
Kadasetli Patriğimizin 2018 Yılı Oruç Manşuru
Rabbin duasıyla bezenmiş Elçisel bereketleri, ruhani kardeşlerimize sunarken, başta saygıdeğer Hindistan Mafiryanımız Mor Baseliyos I. Tuma, değerli metropolitler, saygın Patrik Vekilleri, Episkoposlar, kürepiskoposlar, rahipler, keşişler, inayetli diyakozlar, rahibeler ve faziletli kız koroları. Dünyanın dört bir tarafında bulunan Süryani Ortodoks Toplumu, bizi özenen Tanrının kayrasıyla; Bakire Meryem'in, havarilerin ilki ve başı olan Elçi Petrus, tüm aziz ve şehitlerin dualarıyla korunmanız için dua ediyoruz. Âmin.
Davut diyor ki: “Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, Rabbin sadakati sonsuza dek sürer.” (Mezmur 117:2)
Sizlere Elçisel dua ve bereketlerimizi iletiyor ve diyoruz:
Yeniden kutsal kırk günlük oruca girerken, Rabbimiz Mesih İsa’nın yaşamını gözümüzün önüne getirerek, kendimize sorup, yaşamımızın amacı ve misyonunu düşünmeye başlayalım. Bedensel arzu ve isteklerimizden önce, öncelikle Rabbin egemenliğinin ve doğruluğunun ardından gitmeliyiz. (Matta 6:33; Luka 12:31). Rabbin şu hayat dolu sözünü anımsayalım: “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz; Tanrı’nın ağzından çıkan sözle yaşar.” (Matta 4:4).
Afrahat diyorki: Oruç, kötüye karşı bir silah, düşmanın oklarına karşı da koruyan bir kalkandır. Oruç hazırlığımızla, Haç’a gerilen Rabbi karşılamayı, Kutsal Haç'ın önünde secde kılmayı, çektiği acıları düşünmeyi, O’na yaraşır bir yaşam sürdürüp, Onunla ölmeyi ve Onunla yaşamayı amaç edinmeliyiz. Peygamber Davut’la haykırıp diyelim: “Ey Rab, sevgin göklere, sadakatin gökyüzüne erişir. Doğruluğun ulu dağlara benzer, adaletin uçsuz bucaksız enginleredir” (Mezmur 36:5-6).
Rabde sevgili evlatlarımız: Bu kutsal oruçta, Rabde olan inancımız ve umudumuz tam olmalı, çünkü sonsuza dek güvenilirdir. (Mezmur 146:5-6). “Sadakati gökler kadar kalıcı ve kuşaklar boyu sürüyor” (Mezmur 119:90). “Biz O’na sadık kalmasak da, O sadık kalacak. Çünkü Rab kendi özüne aykırı davranamaz” (II. Timoteos 2:13).
Tanrı’nın sadakati, onu seven ve buyruklarını binlerce nesil boyu tutanlara yaptığı antlaşmasını sonsuza dek anımsar ve verdiği sözden asla dönmez (Yasa’nın Tekrarı 7:9; Mezmur 111:5 - 132:11). Bunun en güzel örneği, günahlarımızın bağışlanması ve kurtuluşumuz için Haç'a gerilmesidir. “Günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır” (I. Yuhanna 1:9).
Zengin tarihimize baktığımız zaman, inişli çıkışlı, başarılı başarısız, imanlı imandan uzak bir yaşam görüyoruz. Geçmişten ders alarak, bu dünyadaki yaşamımız boyunca, O’na bağlılıkla ve bütün yüreğimizle kulluk ederek hizmet etmeliyiz (I. Samuel 12:24). Bunun için Elçi Pavlus, Selaniklilere yazdığı mektupta buyurduğu gibi: “Başkaları gibi uyumayalım, ayık ve uyanık olalım” (I.Selanikliler 5:6). Rab bu konuda, İyi ve emin köle, on kız benzetmesi, emanet edilen para benzetmesi gibi birçok örnek vermiştir. Ve bu benzetmelerin sonunda Rab, genel yargı gününde sonun ne olacağını da açıkça belirtmiştir: “Kötüler sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler” (Matta 24 ve 25).
Öyleyse Rabde sevgililer; Rabbin buyrukları doğrultusunda ihmal etmeden büyük bir gayretle yaşamımızı sürdürüp, hileli yollardan uzak durup, Tanrı’nın sözünü çarpıtmadan doğru bir şekilde anlamaya çalışıp iyi işler yapalım ki, kutsalların mertebesine ulaşabilelim (I. Selanikliler 4:1-3; II. Korintliler 4:2).
Günümüzde Ortadoğu’daki kilisemizin ve Hıristiyanların durumuna baktığımızda acılar içinde olduğunu görüyoruz. Bu sadık kilise, kuşkusuz Tanrı’nın müjdesini dünyanın her tarafına müjdeleyen ilk kilisedir. Bu kilisede gerçek imanlı, diyakosların ilki ve Hristiyanlığın ilk şehidi olan İstefanos’un örneğini görüyoruz. Son nefesine kadar Tanrı’nın sözlerine sadık kalarak, onu taşlayanlar için Rabden günahlarının bağışlanması için dua ederek, yaşam tacını elde etmiştir (Elçilerin İşleri 7 - Vahiy 2:10).
Ortadoğu’da yaşayan sevgililer; sizleri sona kadar sabrınızı sürdürmeye ve onda kalmaya davet ediyoruz. Sizinle hissediyoruz: acınızı, çilenizi paylaşıyoruz ve yakın zamanda sizinle sevinmeyi umuyoruz. Tanrı’dan bu günleri kısaltmasını ve gözünüzdeki her damla yaşın silinmesini arzuluyoruz. Belki böylece barış ve güvenlik Ortadoğu’daki ülkelerimize özellikle atalarımızın toprakları olan Irak ve Suriye’ye gelmesini diliyoruz. Aynı zamanda abraşiyelerine karşı ihtiyatlarının ve bağlılıklarının bedelini kendi özgürlüklerini feda ederek ödeyen, kaçırılmış olan Halep Abraşiyesinin iki Metropoliti Mor Gregoriyos Yuhanna İbrahim ve Metropolit Bulus Yazıcı’nın biran önce abraşiyelerinin başına dönmeleri için dua ediyoruz.
Aynı şekilde diasporadaki kilisemize baktığımızda zulme uğramış çocuklarımızın göçleriyle kilisemizin ne kadar büyüdüğünü ve arttığını görüyor ve bu ülkelerde kilisemizin farklı türde göçlerle yüzleştiğini fark ediyoruz. Kilisemiz Tanrı’ya ve onun muazzam öğretilerine olan bağlılığını sürdürebilme çabasıyla zorluklarla yüzleşiyor. Bununla beraber psikolojik zorluklara karşı iman için ilham veren iman kahramanlarına sahibiz. Bunlardan biri Mısır topraklarında doğru yoldan sapmayı reddederek Tanrı’ya bağlılığını sürdürmüş olan adil Yusuf’tur. Tanrı onu talihsiz topraklarda bile bereketli kıldı. Aynı zamanda Peygamber Daniel tutsaklık zamanlarında Tanrı’ya bağlılığını sürdürdü, oruç tuttu ve kralın bakanlarına karşı üstün geldi; çünkü o imanlı ve erdemliydi. Daniel, Kral Darius’a tapınmayı reddederek Tanrı’ya iman etmeyi seçti. Tanrı onu, güçlü imanı nedeniyle, kuyudaki aç aslanların pençesinden kurtararak ve bolca refaha erdirerek ödüllendirdi (Daniel 6).
Diasporadaki kilisemizin sevgili evlatları: Sizden Tanrı yolunda günahsız yürümenizi, güçlü bir şekilde günaha karşı savaşmanızı ve bedenlerinizi kutsallık ve onur içinde korumanızı arzuluyoruz. Böylece paraya, güce, dünyasal zevklere, yabancı alışkanlıklara esir olmamalısınız. Tanrı’ya ve komşularınıza karşı sevginizi kalbinizde yanan bir ateş gibi tutarak, kiliseye imanınızı ve kutsal geleneklerinizi koruyun, böylelikle kiliseden uzaklaşanların gözleri önünde yaşayan bir tanık olursunuz. Işık yerine karanlığı tercih edenlere ışık olun ve tuzluluğunu kaybeden tuza da tuz olun.
Yüzyıllardır Hindistan’da bulunan ve Elçi Petrus’un kurduğu Antakya Patriklik Kürsüsüne sadakatini ve imanını sürdüren kilisemizin imanı ve bağlılığı ne denli güzel ve etkileyicidir! Bu bağ, özellikle 18. yüzyılda Hindistan’ı ziyaret eden, fakat işkenceye ve tutsaklığa maruz kalan kilisemizin mafiryanlarından Mor Baseliyos Şükrallah’ın imanı ve gayretli çabasıyla güçlendi. Ayrıca, o görevinde daima imanını sürdürdü ve kilisenin diğer bireylerini Ortodoks inancına sadık kalmaları için cesaretlendirdi. Onlara ruhaniler terfi ederek kiliseler inşa ettirdi. Böylelikle Antakya Elçisel Kürsüsüyle bağlarını güçlendirmiş oldu.
Bugün, siz Hindistan’ın sevgili imanlıları; sadakatiniz ve imanınız yüzünden zulüm görüyorsunuz. Siz hepinizin şuna güvenmesini istiyoruz; “Çünkü biliyoruz ki, sıkıntı dayanma gücünü, dayanma gücü Tanrı’nın beğenisini, Tanrı’nın beğenisi de umudu yaratır” (Romalılar 5:4-5). Umarız ki, Tanrı bu kilise sorununu çözmemize yardım edecek ve barış tekrar Hindistan’daki kilisemizde hüküm sürecektir.
Bu konuda her ailedeki küçük ama oldukça önemli olan kiliseyi de gözden kaçırmamalıyız. Tanrı biricik oğlu Mesih İsa’yı Meryemana’ya ve Yusuf’a emanet etmişti ve onlar Mesih’i bütün kötülüklerden koruyup onu Tanrı’nın sözü doğrultusunda büyüttüler (Matta 2:13-23). Böylece evli çiftlerimize sesleniyoruz; kutsal evlilik yeminlerinize sadık kalın ve Mesih’in yolundan yürümeye devam edin. Böylelikle Mesih ve kilisemiz her zaman canlı kalacaktır. Aynı zamanda anne ve babalara çocuklarını imanla yetiştirmelerini, onlara daha küçükken iman yasalarını öğretmelerini, yabancı öğretilerden ve kötü alışkanlıklardan onları korumalarını, oruç tutmayı öğretmelerini, dürüst ve sevgi dolu bireyler olmalarını sağlamalarını öğütlüyoruz. Öylece Tanrı’da kutsanacaklardır ve yetiştirdiğiniz çocuklardan Tanrı’nın isteklerini ve sözlerini tüm dünyaya yaymalarını diliyoruz, öyle ki sonsuz yaşama erişsinler. Tüm aileler hep beraber şu sözü söylemeliyiz: “Ben ve ev halkım, Rabbe kulluk edeceğiz” (Yeşu 24:15).
Sevgili kâhinlerimiz, rahiplerimiz, rahibelerimiz ve diyakozlarımız; Kutsal Patrik Mor Severiyos, imanda hepimiz için mükemmel bir örnek olmalıdır. Bu yıl, Mor Severiyos’un Mısır’a sürgün edilişinin 1500. yılını anıyoruz. O Mısır’da sürgündeyken 20 yıl boyunca Antakya Kilisesini yönetti ve Ortodoks inancına büyük güç kattı. Böylece, size emanet edilen bu büyük hazineye sahip çıkın. Tanrı’nın hizmetkârları olan kâhinlerimiz; Tanrı’nın emri ve öğretilerini sürdürmelisiniz, hizmette bulunduklarınız bölgede daima ihtiyatlı olmalısınız. Rahip ve rahibelerimiz; manastırlarınıza olan bağlılıklarınızda inançlı olmalısınız ve devamlı kutsallığı ve mükemmelliği aramalısınız. Aynı şekilde diyakozlar, temiz vicdanla imanın sırrına sarılmalısınız (I. Timoteos 3:9).
Rabde sevgili evlatlarımız: Kutsal kırk günlük oruca başlarken, sizleri bu kutsal süreçte kilise tarafından belirlenen Kutsal kitaptan bölümleri okuyarak, orucunuzda ve dualarınızda Tanrı’nın inayetinin sizinle olmasını temenni ediyoruz. Aynı şekilde dul kadının tüm varlığını tapınağa verdiği gibi, siz de imanla ve cömertçe sadakalarınızı vermenizi bekliyoruz, insanlara iyilik yapmaktan ve sevginizi göstermekten kaçınmayınız. Böylelikle iyi öğretmen gibi, hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye gayret etmenizi temenni ediyoruz (Markos 10:45). Suruçlu Mor Yakup’un bir şiirinde Rabbimizin insanlığa hizmetini şu satırlarla dile getiriyor: ‘Yeryüzüne hastaları iyileştirmeye inen göksel doktor, yaralı olanlara merhem oldu, kötü ruhları insanlardan kovdu. Cinleri def edip, cüzamlılara ve hastalara şifa verdi, körlerin gözünü açıp, ihtiyacı olanlara sağlık verdi. Suyu, iyi şaraba dönüştürdü ve herkes ondan içti.
Çölde ekmeği çoğaltıp binleri doyurdu. Elbisesiyle, kadından akan kanı durdurdu, kuyu başındaki Samiryeli kadına hayat verdi. Kenanlı kadına acı çektiren şeytanı kovdu, yanına gelen günahkâr kadını bağışladı. Bir sözle kamburu düzeltti, yatalak adamı sağlığına kavuşturdu ve günahlarını af etti. Cüzamlı adamın isteği üzerine, cüzamı temizledi; körün gözüne çamur sürüp, ona nur verdi. Cinli ve kötü ruhlara tutsak olan adamı iyileştirdi; mezar yolundaki genci, diriltip annesine verdi. Ölümün pençesinden kızı kurtarıp babasına teslim etti; dostu Lazar’ı dört gün ölümünden sonra mezarından çağırdı ve dışarı çıktı. Rab Allah, oruç, dua, tövbe ve bağışlarımızı kabul etsin. Sağlık ve mutlulukla hep beraber Diriliş Bayramı’nın sevincine kavuştursun. Ölülerimize de rahmet eylesin. Rabbin inayeti, Meryemana, Elçilerin önderi Mor Petrus, Kutsal Patrik Büyük Mor Severiyos, diğer kutsalların ve şehitlerin duaları sizinle birlikte olsun. Âmin, Gökteki Babamız, duası…
14 Şubat 2018
Patrikliğimizin IV. yılında
Suriye, Şam’daki Patriklik
Merkezimizde yazılmıştır.