Tarih
- Geçmişte Kalanlarla ilgili bir animasyon...
İzlemek için tıklayın. Süryaniler Arami'dir - Aramiler Süryani
SÜRYANİLER ARAMİ'DİR, ARAMİLER DE SÜRYANİ'DİR; FARKLI DÜŞÜNENLER BÖLÜCÜDÜR!
Yaşayan bir dil, var olan bir medeniyetin göstergesidir. Yaşayan bir medeniyet ise o topluma ait kimliğin, kültürün, inancın ve konuşulan dilin halen var olduğunun kanıtı ve işaretidir. Var olmayan ya da yaşamayan bir toplum hakkında “Asurilikten” ancak tarih sayfalarında bahsetmek mümkündür. Ölü bir toplum/medeniyet olan Asurluları, halen yaşayan “Arami-Süryaniler” ve tüm değerleriyle var olan kültürü, inancı, dili vb. bir kimlik üzerine inşa etmek veya yaşatmak ne kadar mümkündür..???
Şayet, Süryaniler; Asurlulardan gelen bir soy ise neden o topluma ait dil konuşulmamakta, kültür yaşatılmamaktadır. Bu topluma ait tarihsel kayıtlar ancak arkeolojik eserlerle ortaya çıkartılmaktadır. Ayrıca, var oluşları tarihsel kayıtlara göre1 (MÖ 21-MÖ 7.yy)’a dayanan bu toplumun bir süreçte Hıristiyan Süryani inancıyla tanışmaları ne kadar mümkündür..? Dolayısıyla, yukarıda sayılan gerekçelerden dolayı hangi mantık ve sentezle Asurilik görüşü Aramilere ve onların devamı olan boyu Süryanilere mal edilmektedir..?
Arami-Süryaniler, tüm Mezopotamya halkları içinde ilk olarak Hristiyanlık inancını seçen toplum olmuşlardır. Kristolojik nedenlerden dolayı bugüne kadar İsa’nın ilk elçisi ve onların başı olan Havari Simon PETRUS’un öğreti ve inancı zamanla iç ve dış ihtilaflar nedeniyle farklı mezheplere ayrılmıştır.2
Diğer dinlerde olduğu gibi nüfusun çoğalması, siyasi etkiler, dünyevi beklentiler ve diğer gerekçelerden dolayı mezhepler oluşmuş ve halen de “Asurilik” adı altında Süryani Ortodoksluğu içerisinde ayrı bir mezhep oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Mezopotamya’nın yaşayan ilk ve en eski Hıristiyanları olan biz Süryaniler üzerinde tarih boyunca siyasi menfaat ve beklentilerden dolayı halkımızdan olan gruplar kopartılmış ve kopartılmaya da devam edilmektedir. Bunların birçoğunun temelinde kristolojik nedenler olsa da geri planda etniksel bir neden ve kimlik taşımaktadır. Süryaniler üzerinde oynanan bu proje mevcut toplumu ayırmakta, ayrıştırmak ve farklılaştırmaktadır.
Mezopotamya’nın yaşamış tüm milletlerine ait ırksal yaklaşımlar Aramilerin devamı olan ve Hıristiyanlık inancını ilk seçen Süryaniler üzerinde derin bir operasyon ve politik projeler kapsamında önceki tarihlerde olduğu gibi (MS 5.yy)’da başlamış, günümüzde ise bu yaklaşımın son temsilcileri Asurilerle devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Son dönemde yapılmak istenense, 1836-1842’de Irak’ta ortaya çıkan Asurilik veya Aşurilik görüşü olup Nasturilerden ayrılmış bir gruptur. 1968’de Vatikan’a iltihak etmişlerdir. Buradan da anlaşılacağı gibi Batı Kilisesinin Doğu Kilisesi üzerindeki yoğun baskısı ve yıpratma politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir akımdır.
Batı tarafından dillendirilen ve desteklenen bu görüş hiçbir tarihi dayanağı ve belgesi olmamasına rağmen Süryani toplumu üzerine yakıştırılmakta ve yapıştırılmaktadır. İç ve dış destekçilerin devamlı ve gayretli çabaları sonucunda birçok yazılı ve görsel basında yer bulması, dayanağı olmayan bu görüşün kamuoyunda yer bulmasını sağlamıştır. 4. kuvvet olarak isimlendirilen basının gücü sayesinde zamanla dile getirilen, hiçbir tarihi vesika ve belgeye dayanmayan bu yanlış görüş, zaman içinde hâkim görüş haline gelmiş ve Süryani Toplumunu üzerinde negatif bir etki oluşturmuş ve oluşturmaktadır.
İddia edilen bu görüşün yanlışlığını görmek ve tespit etmek gerekirse, bu konuda tarihi vesikalara bakmak yeterli olacaktır. Bunlar;3
1. Aramice yazılmış olan yazıtlar (Bunlardan birkaçı küçük krallıklar yöneticileri tarafından yazılmıştır).
2. Asur Krallarının, Arami Krallıklarına karşı seferlerini kaydettikleri yıllıklar,
3. Kutsal Kitap’ta ki “Samuel, Krallar ve Tarihler Kitapları” bölümleri.
Bu vesikalara dayanarak yapılan tarihsel, belgesel, kanıtsal veriler ışığında; tarih boyunca bu iki millet (toplum) arasında yaşanan düşmanlık ve kutuplaşmalar sonucunda ne Arami-Süryanilerin, “Asuri” - (Assyrian) oldukları ne de Asurilerin “Arami-Süryani” - (Syrian) olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sadece tarihin belli bir döneminde her iki toplum aynı coğrafya üzerinde yaşamlarını sürdürmüş, olumlu-olumsuz ilişkiler içinde olmuşlardır. Asurlular, (MÖ 7.yy)’da tarih sahnesinden silinmiştir. Aramiler ise torunları Süryaniler vasıtasıyla varlıklarını halen sürdürmektedir.
Hâkim dil ve kültür “Arami-Süryanice” - (Syriac)’dir. Bu kimliği taşıyanlar ise Arami- Süryanilerdir. Şayet, Asur kültürü varsa, buna ait dil ve kültür nerededir..? Veya bugüne kadar bu kültürü kimler taşımış, kullanmış, yaşamış ve yaşatmaktadır..?
ܘܠܡܢܐ ܠܐ ܙܕܩ ܥܘܠܠ ܫܡܐ ܕܓܠܐ ܕܐܬܘܪܝܘܬܐ ܒܝܬ ܣܕܪ̈ܐ ܕܣܘܪ̈ܝܝܐ ـ ܐܪ̈ܡܝܐ؟
Arami - Süryani Milleti arasına neden ‘Asurilik’ alınmamalı:
1- Ölü ve yok olmuş bir tarih olduğu için.
2- Ölü bir çete grubunun adı yaşayan Süryani - Arami Milleti’nin ismi üzerinde yaşatılamaz!
3- Bu yanlışta ısrarcı çevrelerin, bu fesat görüşü inkar ve ret edemedikleri için.
4- Yıllardır bu çevrelerin, bizim gerçeğimize, asaletimize, tarihimize saldırdıkları; dolaysıyla temelimize karşı oldukları için.
5- Sözde Asuri görüşteki çevrelerin, yıllar yılı dünya hükümet ve daireleriyle kurdukları iletişim araçlarında saptırıcı ve ölü Asurilik adıyla iletişim kurarak yanıltıcı belgelerinde sanki ‘Süryani’ değillermiş gibi, başka göründükleri için.
6- Milletimizi ve Milletimizin gençlerini bölücü görüşleriyle zehirlettikleri için.
7- Asurilik, bölücülük olduğu ve heretik olan Nasturilik düşüncesine hizmet ettiği için.
8- Birlik ve beraberliğimize hizmet edemeyeceği için.
9- Arami kökenli Süryaniliği bölen herkes bizim ortak düşmanımızdır.
Gevşek olan her birey, bölücülere katılır. Bölücülüğün ayağı kırılsın. Herkes buna karşı dikilmeli ve bölücülere karşı ciddi bir vaziyet almalı. Bölücülük sadece din alanında değil, o aynı zamanda Arami ırkımızı ve kültürümüzü de harap etmeğe yöneliktir. Ey Süryaniler, bölünme kâr değildir. Arami Süryani Kilisesi’nin üniformasını giyen her sınıftaki din adamlarımızın buna karşı dikilmeli, yoksa Nastur, Mihael Cerve ve diğerleri bu Kiliseyi ve bu Milleti nasıl böldüyse müsebbipler öylece böleceklerdir. Yaşasın Süryani - Arami Birliği.
Bugün kendilerini sözde Asuri olarak tanımlayan bu kesimler, “Arami-Süryani” dilini kullanmakta ve “Arami-Süryani” kültürünü yaşamak ve yaşatmaktadır. Aslında, bu da şu gerçeği bizlere göstermektedir. “Kendi varlıklarını inkâr ettiklerini…”
1. www.vikipedia.com, Erişim Tarihi: (08.01.2015)
2. www.suryaniler.com, Erişim Tarihi: (08.01.2015)
3. Sebastian P.BROCK, Saklı İnci (Antik Arami Mirası), I.Cilt, İstanbul: Onur Ofset, s.60-72